aihm haberlesmeye saygi 2 min
|

AİHM ÖNÜNDEKİ HABERLEŞMEYE SAYGI HAKKININ İHLALİ DAVALARI: MAHPUSLARIN MEKTUPLARININ UYAP’A TARANMASI

Yazının içeriğini ve her gelişmeye ilişkin detayları aşağıda bulabilirsiniz. Bununla birlikte,28 Mart 2024 Tarihli Karataşlı Ve Diğerleri V. Türkiye Kararı‘na doğrudan ulaşmak için buraya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin esasa ilişkin verdiği kararlara ulaşmak için buraya, kayıttan düşürme kararlarına ulaşmak için buraya, henüz karara bağlanmayan başvuruların ne zaman karara bağlanacağına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Uzun uzun okumaya vaktiniz mi yok? Hemen aşağıdaki kısa videoyu izleyebilirsiniz.

DAVANIN KONUSU

AİHM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde yer alan başvurular, başvurucuların Türkiye genelinde çeşitli ceza infaz kurumları ya da tutukevlerinde tutuldukları süre boyunca kendilerine gelen ya da kendilerinin gönderdikleri mektuplarının yetkililer tarafından Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP)’ne elektronik olarak kaydedilmesi ve burada muhafaza edilmesi ile ilgilidir.

Başvurucular, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi kapsamındaki haklarının ihlal edildiğinden şikâyet etmektedir. Sözleşme’nin aşağıda yer alan ‘Özel ve aile hayatına saygı hakkı’ başlıklı 8. maddesi, ayrıca ‘haberleşmeye saygı’ hakkını ve de ‘yazışmalara saygı’ hakkını güvence altına almaktadır.

MADDE 8: Özel ve aile hayatına saygı hakkı
  1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
  2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.

DAVALARIN ELE ALINMA SÜRECİ

DAVALARIN TÜRK HÜKÜMETİ’NE BİLDİRİLMESİ

Türk Hükümeti’ne Bildirilen Davalar

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile güvence altına alınan özel ve aile hayatına saygı hakkı kapsamındaki haberleşmeye saygı (yazışmalara saygı) haklarının ihlal edildiğinden şikayet eden 215 başvurucunun şikayetlerini 7 Haziran 2022 tarihinde Türk Hükümeti’ne bildirerek Türk Hükümeti’ni savunmasını sunmaya davet etmiştir (Söz konusu bildirim yazısının İngilizce orjinal metnine ulaşmak için buraya, tarafımca yapılan Türkçe çevirisine ulaşmak için ise buraya tıklayınız).

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türk Hükümeti’ne Yönelttiği Sorular

Başvurucuların şikayetleriyle ilgili, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türk Hükümeti’ne cevaplaması için yönelttiği sorular ise aşağıdaki gibidir:

  • Sözleşme’nin 8 § 1 maddesi anlamında, başvurucuların özel hayatlarına ve haberleşmelerine saygı gösterilmesi hakkına bir müdahale olmuş mudur (Nuh Uzun ve diğerleri v. Türkiye, no. 49341/18 ve 13 diğerleri, § 82, 29 Mart 2022, henüz kesinleşmemiştir)?
  • Eğer öyleyse, bu müdahale hukuka uygun muydu ve Sözleşme’nin 8§ 2 maddesi bakımından gerekli miydi?
  • Şikâyet konusu tedbir, başvurucuların erişimine açık ve Sözleşme’nin 8. maddesinin güvenceleriyle tutarsız olabilecek kişisel bilgilerin bu şekilde ifşa edilmesini önlemek için uygun güvenceler sağlayan kanunla öngörülmüş müydü (Nuh Uzun, yukarıda anılan, §§ 91-98, ayrıca bk., Ümit Karaduman başvurusuna ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı, no. 2020/20874, §§ 64-71, 2/2/2022)?
avukat min

AİHM Önünde Avukat İle Temsil

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 36. maddesinin 4. fıkrası gereğince başvurucu, Sözleşmeci Taraflardan herhangi birinde görev yapmaya yetkili olan ve bu Taraf Devletlerden birinde ikamet eden bir avukat tarafından temsil edilmelidir.

Bu kapsamda, başvurucuların bir avukat atamaları ve kendisine yetki verilen avukatın, bu görevi kabul ettiğine başvurucunun da ilgili avukatı yetkilendirdiğine dair usulüne uygun olarak düzenlenen yetki belgesinin 2 Ağustos 2022 tarihine kadar Mahkeme’ye sunulması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yetki Belgesi’ne ulaşmak için buraya tıklayınız.

Yabancı dil

Yargılama Kapsamında Kullanılacak Dil

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 34. maddesinin 3. fıkrası gereğince, başvuran veya temsilcisi tarafından sunulan bütün sözlü veya yazılı görüşler ve başvuran ya da temsilcisiyle ilgili bütün bildirimler, Mahkemenin resmi dilleri olan İngilizce ya da Fransızca dillerinden birinde yazılmalıdır.

ÇEKİŞMESİZ AŞAMA: DOSTANE ÇÖZÜM İMKANI

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadı ve uygulaması uyarınca, eğer taraflar dostane çözüm üzerinde anlaşırlarsa ve özellikle, Hükümet yapılan masraf ve giderlerle birlikte, başvurucuya uğranılan zararı tazmin edecek nitelikte bir ödeme yaparsa bu davada uzlaşma sağlanabilir.

Özellikle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Nuh Uzun ve diğerleri v. Türkiye ( başvuru no. 49341/18 ve diğer 13 başvuru, § 82, 29 Mart 2022) davasındaki içtihatları dikkate alındığında söz konusu davada tarafların dostane çözüm sağlanması konusunu tartışabileceklerini düşünüyorum. Bu kapsamda, taraflar 16 Eylül 2022 tarihine kadar Yazı İşleri Müdürlüğü’nün yardımı ile dostane çözüm şartları üzerinde anlaşmaya varabileceklerdir.

Tarafların anlaşmaya varması durumunda ilgili başvurular kayıttan düşürülecektir. Ancak tarafların dostane çözüm şartları üzerinde anlaşamamaları durumunda Türk Hükümeti, 16 Eylül 2022 tarihinden itibaren 12 haftalık bir süre içerisinde davanın kabul edilirliği ve esası hakkındaki gözlemlerini sunacaktır.

TEK TARAFLI DEKLARASYON

Tarafların anlaşmaya varamamaları durumunda, Hükümet’in tek taraflı deklarasyon sunma imkanı vardır. Hükümet’in tek taraflı deklarasyon sunduğu durumlarda, Mahkeme Sözleşme’nin 37. maddesinin 1(c) paragrafı uyarınca, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden olup olmadığına karar verir. Eğer başvurucu tek taraflı deklarasyonun koşullarını kabul ederse, Mahkeme davayı dostane çözüm usulü altında inceler.

TÜRK HÜKÜMETİ’NİN BAŞVURULARIN KABUL EDİLİRLİĞİ VE ESASINA İLİŞKİN GÖZLEMLERİ

Hükümet’in yazılı gözlemleri 18/01/2023 tarihinde başvurucu ya da avukatlarının eComms hesaplarına yüklendi ve ilgililer 08/03/2023 tarihine kadar en güncel gözlemleri ile adil tazmin taleplerini sunmaya davet etti.

Türk Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Sunduğu Gözlemlerinden Notlar

  • Hükümet’in gözlemleri 72 sayfadan oluşmaktadır ve tamamen İngilizce’dir. Ayrıca 103 sayfa ek sunmuştur.
  • Hükümet’in yazılı gözlemleri 18/01/2023 tarihinde başvurucu ya da avukatlarının eComms hesaplarına yüklendi ve ilgililer 08/03/2023 tarihine kadar en güncel gözlemleri ile adil tazmin taleplerini sunmaya davet etti.
  • Mahkeme, bu sürenin uzatılmayacağını belirtiyor.
  • Daha önce pek çok kez dile getirdiğim üzere bu süreye riayet etmeyen başvurular Mahkeme tarafından düşürülmektedir.

Türk Hükümeti’nin Davanın Kabul Edilirliği ve Esasına İlişkin Beyanı

Hükümet, Nuh Uzun ve diğerleri (yukarıda anılan, §§ 29-34) davasında, iç hukuk yollarının tüketilmemesi, başvuranların mağdur sıfatı bulunmaması ve başvuruların açıkça dayanaktan yoksun olmasıyla ilgili olarak sunmuş olduğu ilk itirazların aynısını ileri sürmektedir. İlk iki itirazla ilgili olarak, mevcut başvuruların üçünde (başvuru no. 33531/20, 40268/20 ve 54838/20), infaz hâkimliklerinin, başvuranların taleplerini esas hakkında karar vermeden reddettiklerini eklemekte ve Mahkemeyi, başvuranların tümünün, bazı belirli yazışmaların kaydedilmesinden mi şikâyetçi olduklarını yoksa daha ziyade Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün ihtilaf konusu uygulamaya ilişkin yazılarına mı itiraz ettiklerini belirlemeye davet etmektedir.

Hükümet, mağdur sıfatı bulunmadığı bağlamındaki itirazı kapsamında, ilgili mevzuatta yapılan değişiklikler uyarınca, UYAP sistemine kaydedilen ve bir yıl sonunda soruşturmaya veya kovuşturmaya konu olmayan tüm yazışmaların 29 Mart 2022 tarihinde silindiğini de eklemektedir. Ayrıca Mahkemeyi, tüm başvuranların Mahkeme önünde ihtilaf konusu uygulamanın yasal dayanağına itiraz edip etmediklerini saptamaya davet etmektedir.

Hükümet daha sonra, özellikle önceden kaydedilmiş yazışmaların silindiğini ve sadece sınırlı sayıda kişinin bu yazışmalara erişebildiğini ileri sürerek, önemli bir zarar olmadığını iddia etmektedir.

Hükümet son olarak, başvuruların, Türkiye tarafından 21 Temmuz 2016 tarihinde Sözleşme’nin 15. maddesi bağlamında iletilen derogasyon bildirimi dikkate alınarak incelenmesi gerektiğini belirtmektedir.

Peki Bu Aşamada Başvurucu ya da Avukatlar Ne yapmalı?

Başvurucu ya da avukatların 08/03/2023 tarihine kadar kendi gözlemlerini ve adil tazmin taleplerini Mahkeme’ye sunması gerekir.

Başvurucu ya da Avukatlar Cevaplarını Mümkün Mertebe eComms Üzerinden Göndermeli

eComms

Başvurucular ile aralarında iletişimi daha sağlıklı ve güvenilir kılmak amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kendisine gönderilece cevapların eComms üzerinden gönderilmesini talep ediyor. Maalesef posta yoluyla gönderilen cevaplarda zaman zaman sorunlar çıkmakta ve de bu telafi edilemez mağduriyetlere yol açmaktadır (Örnek vakalar için buraya tıklayabilirsiniz).

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2022 yılı haziran ayında ve de 18/01/2023 tarihinde başvurucuları uyararak bir (eComms) elektronik iletişim sistemi hesabı açmalarını talep etmişti. Bu talep doğrultusunda bir eComms hesabına ekli olan başvuru kapsamında sunulacak cevaplar mutlaka elektronik iletişim sistemi üzerinden sunulmalıdır.

BAŞVURUCULARIN GÖZLEMLERİ VE ADİL TAZMİN TALEPLERİ TÜRK HÜKÜMETİ’NE BİLDİRİLDİ

Söz konusu davalar kapsamında, 08/03/2023 tarihine kadar yani ilk süresi içerisinde Türk Hükümeti’nin gözlemlerine karşı kendi gözlemlerini ve adil tazmin taleplerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne sunan başvurucu ya da avukatların cevapları 28/03/2023 tarihinde Türk Hükümeti’ne sunuldu. Türk Hükümeti, Mahkeme’nin daveti üzerine 25 Nisan 2023 tarihine kadar başvurucuların gözlemlerine ve adil tazmin taleplerine ilişkin gözlemlerini sunacak.

TÜRK HÜKÜMETİ İKİNCİ GÖZLEMLERİNİ SUNDU

Türk Hükümeti’nin Mahkeme’ye sunduğu ikinci savunması, 4 Mayıs 2023 tarihinde başvurucu ya da avukatlarının eComms hesaplarına yüklendi. Hükümet’in dile getirdiği hususlar aşağıdaki gibidir:

Kabul Edilirlik ve Esasa İlişkin Hükümetin Beyanı

Türk Hükümeti, sunduğu ikinci savunmasında, 25 Haziran 2021 tarihli mevzuat değişikliği ile artık hükümlü ve tutukluların mektuplarının UYAP’A kaydedilmediğini, kaydedilen mektupların da 29 Mart 2022 tarihi itibariyle tamamen silindiğini, dolayısıyla başvurucuların artık mağdur sıfatlarının bulunmadığını belirterek tüm başvuruların reddedilmesini talep etmektedir.

Adil Tazmin Taleplerini İlişkin Hükümetin Beyanı

Başvurucuların adil tazmin taleplerine ilişkin Türk Hükümeti’nin itirazları aşağıdaki gibidir:

  • Adil tazmin talebinde bulunmaksızın yalnızca vekalet sözleşmesi gönderen başvurucuların talepleri reddedilmelidir.
  • Başvurucular maddi zararlarını göstermekte başarısız olmuşlardır bu nedenle kendilerine maddi tazminat hükmedilmemelidir.
  • Başvurucuların manevi tazminat talepleri ile şikayetleri arasında bir bağ yoktur tazminat talepleri aşırı ve temelsizdir. Bu nedenle kendilerine manevi tazminat hükmedilmemelidir.
  • Masraflar ile ilgili olarak ise hiçbir başvuran ikna edici fatura ya da başka bir belge sunamamıştır bu nedenle kendilerine masraf olarak herhangi bir meblağ ödenmemelidir.
  • Maddi tazminat talebinde bulunan başvurucuların, iddia ettikleri zararlarının iddia ettikleri ihlalden kaynaklandığına dair somut herhangi bir belge sunmadıkları,
  • Başvurucuların iddia ettikleri manevi zararları ile iddia ettikleri ihlal arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığı,
  • Başvurucuların ödenmesini talep ettikleri gider ve masrafların aşırı ve temelsiz olduğunu, ayrıca bu gider ve masraflara yönelik başvurucuların herhangi bir fatura ya da dekont sunmadıkları

Bu Gözlemlere Karşı Yapılması Gerekenler

Hükümetin bu gözlemleri sadece bilgi amaçlı başvurucu ve de avukatların dikkatine sunulmuştur. Türk Hükümeti’nin beyanında yer alan önemli olgusal aykırılıklar hariç, başvurucuların bu gözlemlere herhangi bir cevap vermemesi gerekir.

TÜRK HÜKÜMETİ’NİN GÖZLEMLERİNE HENÜZ CEVAP VERMEYEN BAŞVURUCULAR

Söz konusu dava kapsamında 22 Haziran 2022 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Türk Hükümeti’ni savunmasını sunmaya davet ettiğini, Türk Hükümeti’nin ilk savunmasının 18/01/2023 tarihinde ilgililerin bilgisine sunulduğunu, Mahkeme’nin başvurucu ve avukatlarını 08/03/2023 tarihine kadar Hükümet’in savunmasına karşı gözlemleri ile adil tazmin taleplerini sunmaya davet ettiğini tekrar hatırlatmak isterim. Ancak, 215 kişilik dava listesinde yer alan 122 kişi Türk Hükümeti’nin savunmasına karşı süresi içerisinde cevap vermemiştir.

Söz konusu 122 başvurunun bir kısmı hakkında kayıttan düşürme kararı verilmiştir (Detaylı bilgi için tıklayınız). Kayıttan düşürülen başvuruların yan taraflarında kayıttan düşürüldükleri belirtilmiştir. Aşağıdaki listede kayıttan düşürüldükleri belirtilmeyen başvurular ise Mahkeme’nin yazısına cevap verilmemesi halinde kayıttan düşürülecektir. Listeyi aşağıda bulabilirsiniz.

AİHM, ESASA İLİŞKİN KARARLARINI NE ZAMAN AÇIKLAYACAK?

Başvuru sayısının çok fazla olması, çok sayıda başvurucunun cevaplarını henüz sunmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu dava kapsamında kararlarını kısım kısım vermesini ve ilk kararını 2023 yılı eylül ayı gibi açıklamasını bekliyorum

BAŞVURULAR KAPSAMINDA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN VERDİĞİ KARARLAR

Esasa İlişkin Kararlar

26 Eylül 2023 Tarihli Dağlı ve Diğerleri v. Türkiye Kararı

Türkiye genelinde farklı ceza infaz kurumlarında tutulan hükümlü ve tutukluların mektuplarının, hukuksuz bir şekilde herhangi bir yasa dayanağı olmaksızın taranarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)’ne kaydedilmesi ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hakkı DAĞLI (25820/18 ) v. Türkiye ve diğer 89 başvuru davasında en güncel kararını verdi.

Avrupa İnsan Hakalrı Mahkemesi, söz konusu hukuksuz uygulamanın kaynağını teşkil eden Adalet Bakanlığı‘nın ve de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü‘nün yazılarının yeterli “niteliğe” sahip bir “yasa” olarak kabul edilemeyeceğini, yeterli korumayı ve kamu makamlarının Sözleşme ile güvence altına alınan haklara yönelik keyfi saldırılarını önlemek için gerekli yasal kesinliği karşılamadığını belirtmiştir. Sonuç olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hükümlü ve tutukluların mektuplarının UYAP kaydedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinin 2. fıkrası anlamında “yasayla öngörülmüş” olarak kabul edilemeyeceğine karar vererek bu maddenin ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında avukat ile temsil edilen ve de masrafını delillendiren başvurucular bakımından ayrıca masraf ödenmesine hükmetmiştir. Türk Hükümeti üç ay içerisinde söz konusu tazminatları ilgililerin hesaplarına yatıracaktır.

İlgili kararın Fransızca orijinal metnine ulaşmak için buraya, tarafımca yapılan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yayımlanan Türkçe çevirisine ulaşmak için ise buraya tıklayınız.tıklayınız.

19 Mart 2024 tarihli Genç et autres c. Türkiye, Subaşı et Karaca c. Türkiye ve  Topla et autres c. Türkiye kararları

Türkiye genelinde farklı ceza infaz kurumlarında tutulan hükümlü ve tutukluların mektuplarının, hukuksuz bir şekilde herhangi bir yasa dayanağı olmaksızın taranarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)’ne kaydedilmesi ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 19 Mart 2024 tarihinde taraflara bildirdiği üç ayrı davada en güncel kararını verdi. Söz konusu üç davada toplamda 15 başvuru ele alınmıştır.

Avrupa İnsan Hakalrı Mahkemesi, söz konusu hukuksuz uygulamanın kaynağını teşkil eden Adalet Bakanlığı‘nın ve de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü‘nün yazılarının yeterli “niteliğe” sahip bir “yasa” olarak kabul edilemeyeceğini, yeterli korumayı ve kamu makamlarının Sözleşme ile güvence altına alınan haklara yönelik keyfi saldırılarını önlemek için gerekli yasal kesinliği karşılamadığını belirtmiştir. Sonuç olarak, AİHM, hükümlü ve tutukluların mektuplarının UYAP kaydedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinin 2. fıkrası anlamında “yasayla öngörülmüş” olarak kabul edilemeyeceğine karar vererek bu maddenin ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, masraflar ve giderler bağlamında söz konusu 15 başvurucudan sadece 3’ü için 500 avro, biri için 60 avro ödenmesine hükmetmiş, geri kalan başvurucuların tüm tazminat taleplerini reddetmiştir. Türk Hükümeti üç ay içerisinde söz konusu tazminatları ilgililerin hesaplarına yatıracaktır.

Fransızca orijinal metnine ulaşmak için ilgili kararın üzerine tıkayınız.

Esasa İlişkin Sonraki Kararlar Ne Zaman Açıklanacak

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, taraflara henüz kalan diğer davaların ne zaman açıklanacağını bildirmedi. Ancak, kalan davaların yakın zamanda açıklanmasını bekliyorum.

Kayıttan Düşürme Kararları

18 Ocak 2024 Tarihli Erdoğan Ve Diğerleri V. Türkiye Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Haberleşmeye Saygı Gösterilmesi Hakkı‘nın ihlal edildiği iddiasıyla 27 Haziran 2022 tarihinde Türk Hükümeti’ni savunmasını sunmaya davet ettiği 215 başvuru arasında yer aldığı ve Türk Hükümeti’nin savunmasını sunduğu halde süresi içerisinde cevap verilmeyen dolayısıyla takip edilmeyen yedi başvuru, Erdoğan ve Diğerleri v. Türkiye Kararı adı altında birleştirilerek kayıttan düşürülmüştür (karara ulaşmak için tıklayınız).

14 Mart 2024 Tarihli Çabuk Ve Diğerleri V. Türkiye Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Haberleşmeye Saygı Gösterilmesi Hakkı‘nın ihlal edildiği iddiasıyla 27 Haziran 2022 tarihinde Türk Hükümeti’ni savunmasını sunmaya davet ettiği 215 başvuru arasında yer aldığı ve Türk Hükümeti’nin savunmasını sunduğu halde süresi içerisinde cevap verilmeyen dolayısıyla takip edilmeyen dokuz başvuru, Çabuk ve Diğerleri v. Türkiye Kararı adı altında birleştirilerek kayıttan düşürülmüştür (karara ulaşmak için tıklayınız).

14 Mart 2024 Tarihli Köken Ve Diğerleri V. Türkiye Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Haberleşmeye Saygı Gösterilmesi Hakkı‘nın ihlal edildiği iddiasıyla 27 Haziran 2022 tarihinde Türk Hükümeti’ni savunmasını sunmaya davet ettiği 215 başvuru arasında yer aldığı ve Türk Hükümeti’nin savunmasını sunduğu halde süresi içerisinde cevap verilmeyen dolayısıyla takip edilmeyen altı başvuru, Çabuk ve Diğerleri v. Türkiye Kararı adı altında birleştirilerek kayıttan düşürülmüştür (karara ulaşmak için tıklayınız).

28 Mart 2024 Tarihli Karataşlı Ve Diğerleri V. Türkiye Kararı

Hükümet’in yazılı gözlemleri 18/01/2023 tarihinde başvurucu ya da avukatlarının eComms hesaplarına yüklenmiş ve ilgililer 08/03/2023 tarihine kadar en güncel gözlemleri ile adil tazmin taleplerini sunmaya davet edilmişti (Detaylı bilgi için tıklayınız). Ancak bir takım başvurucular Yazı İşleri Müdürlüğü’nün yazılarına herhangi bir yanıt vermemişlerdir. Taahhütlü posta ile gönderilen 6 Ekim 2023 tarihli yazıyla, başvuruculara, görüşlerini sunmaları için tanınan sürenin 8 Mart 2023 tarihinde sona erdiği ve süre uzatımı talep edilmediği bildirilmiştir. Ancak bu yazılar, başvuruculara edilmediği için Mahkeme’ye geri gönderilmiştir.

Yukarıda belirtilenler ışığında ve Sözleşme ve Protokolleri ile güvence altına alınan haklara saygı gösterilmesine ilişkin özel koşulların yokluğunda, Mahkeme, Sözleşme’nin 37 § 1 (a) maddesi uyarınca, başvuruların incelenmesine devam edilmesinin artık haklı olmadığını düşünerek söz konusu başvuruların bir kısmını Karataşlı ve Diğerleri v. Türkiye Kararı grubu altındaa birleştirerek bu başvurular hakkında kayıttan düşürme kararı vermiştir (karara ulaşmak için tıklayınız)..

Kayıttan Düşürme Kararlarına Karşı ne yapılabilir?

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Kayıttan düşürme başlıklı 37. maddesi aşağıdaki gibidir:

Madde 37 – Kayıttan düşürme

  1. Yargılamanın her aşamasında, Mahkeme aşağıdaki koşulların oluştuğu kanısına varırsa bir başvurunun kayıttan düşürülmesine karar verebilir:
    a) başvuru sahibi davasını takip etme niyetinde değilse, veya
    b) ihtilaf çözümlenmişse, veya
    c) Mahkeme’nin saptadığı herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmezse.
    Ancak, bu Sözleşme ve protokolleri ile güvence altına alınan insan haklarına saygının gerekli kıldığı hallerde, Mahkeme başvuruyu incelemeye devam eder.
  2. Mahkeme, koşulların bunu haklı kıldığı kanısına varırsa, bir başvurunun yeniden kayda alınmasını kararlaştırabilir.

Bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, davanın takip edilmemesine neden olan mazereti geçerli bir neden olarak görmesi durumunda başvuruyu tekrar kayda alabilir. Ancak, karar bir komite tarafından verildiği için Sözleşme’nin 28. maddesinin 2. fıkrası kapsamında komite tarafından verilen kararlar kesindir. Sonuç olarak söz konusu kayıttan düşürme kararına karşı bir itiraz yolu bulunmamaktadır.

Türk Hükümeti’nin Savunmasına İlk Süresi İçerisinde Cevap Vermeyenlerin Listesi

Mahkeme’nin 2023 Ocak ayına ait yazısına cevap vermeyen 122 başvurunun bir kısmı hakkında kayıttan düşürme kararı verilmiştir. Geri kalan başvurular ise Mahkeme’nin yazısına cevap verilmemesi halinde kayıttan düşürülecektir. Kayıttan düşürülen ve kayıttan düşme tehlikesi altında başvurulara ulaşmak için buraya tıklayınız.

AİHM ÖNÜNDEKİ GELİŞMELERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN WHATSAPP KANALIMI TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

Whatsapp
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki davalarda yaşanan gelişmelere,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin kararlarına,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin Türk Hükümeti’ni savunmaya davet ettiği davalara,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin önemli bildirilerine
  • Yazımlarıma,sıcağı sıcağına ulaşmak için kanalımı WhatsApp kanalımı takip edebilirsiniz.

Similar Posts