idari ret 1 min

AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3

İDARİ RET SEBEBİ: AİHM İÇ TÜZÜĞÜ’NÜN 47. MADDESİNDE YER ALAN ŞEKİL ŞARTLARINA RİAYET EDİLMEMESİ

Örnek Olay 2’yi kaleme aldığım 23 Temmuz 2023 tarihli yazımı okmak için buraya tıklayınız.

kontrol min

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne bir başvuru yapıldığında, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nde görev yapan hukukçular tarafından öncelikle, bu başvurunun Mahkeme İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen şartlara uyup uymadığı kontrol edilir (Mahkeme İç Tüzüğü’nün Türkçe çevirisi için buraya tıklayınız). Söz konusu maddede başvurunun sahip olması gereken şekil şartları yer almaktadır. Bu şekil şartlarına uyulmaması halinde başvuru, Mahkeme tarafından incelenmemektedir.

MAHKEME İÇ TÜZÜĞÜN 47. MADDESI

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 47. maddesi (Mahkeme İç Tüzüğü için tıklayınız) Mahkeme’ye bir başvuru sunarken başvurucunun uymak zorunda olduğu şekil şartları ile başvurunun içermesi gereken bilgi ve belgelerin neler olmasını gerektiğini belirlemektedir (Mahkeme İçtüzüğü’nün 47. maddesi için tıklayınız). Bu maddenin amacı Mahkeme’nin bir başvuruyu incelemesini kolaylaştırmaktır.

Örnek olarak bir başvuru AİHM’in web sitesinde yer alan başvuru formu kullanılarak yapılmalıdır. Başvuru formunda ilgili alanlar herhangi bir kısaltmak yapmaksızın ve de sembol kullanmaksızın eksiksiz bir şekilde doldurulmalıdır. Başvuru formuna yazılan olgular kısa, öz ve okunaklı olmalıdır. Başvuru formunun ilgili bölümlerinde belirtilmesi gereken bilgilerin, Mahkeme’nin, başvurunun konusunu ve kapsamını başkaca bir belgeyi incelemeksizin belirlemesine yetecek düzeyde olması gerekmektedir.

Mahkeme İçtüzüğü
Madde 47. – Bireysel başvurunun içeriği

1. Sözleşme’nin 34. maddesine göre yapılan bir başvuru, Mahkeme başka türlü karar vermedikçe, Yazı İşleri Müdürlüğü’nün hazırladığı başvuru formu ile yapılır. Başvuru formunda, formun ilgili bölümlerinde istenen tüm bilgilerin ve aşağıdaki hususların bulunması gerekmektedir:

(a) başvurucunun adı, doğum tarihi, uyruğu, adresi, başvurucunun tüzel kişilik olması halinde ise tam adı, kurulma veya tescil tarihi, sicil numarası (eğer varsa) ve resmi adresi;

(b) temsilcisi varsa, temsilcisinin adı, mesleği, adresi, telefon ve faks numaraları ve elektronik posta adresi;

(c) başvurucunun temsil edildiği durumlarda, başvuru formunun yetki belgesi bölümünde tarih ve başvurucunun ıslak imzası olmalıdır. Aynı şekilde, temsilcinin de başvurucu adına hareket etmeyi kabul ettiğini belirtmesi bakımından başvuru formunun yetki belgesi bölümünde temsilcinin de ıslak imzası bulunmalıdır. Mahkeme, bu gerekliliklere uyulmamasına ilişkin zorlayıcı nedenlerin sunulması ve ıslak imzalı yetki formunun makul bir süre içinde Mahkeme’ye iletilmesi halinde, Sözleşmeci Devletlerin iç hukuklarında geçerli olan imzaların kopyalarını veya diğer yetki formlarını kabul edebilir;

(d) aleyhine başvuru yapılan Sözleşmeci Devletin veya Devletlerin adı;

(e) olaylara dair özlü ve okunaklı bir açıklama;

(f) iddia edilen Sözleşme ihlal(ler)ine ve dayanaklarına dair özlü ve okunaklı bir açıklama;

(g) başvurucunun, Sözleşme’nin 35. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen kabul edilebilirlik şartlarına uyduğunu gösteren özlü ve okunaklı bir açıklama.

2. (a) Başvuru formunun ilgili bölümlerinde belirtilmesi gereken, yukarıdaki 1. maddenin e, f ve g fıkralarındaki bilgilerin, Mahkeme’nin, başvurunun konusunu ve kapsamını başkaca bir belgeyi incelemeksizin belirlemesine yetecek düzeyde olması gerekmektedir.

(b) Bununla birlikte, başvurucu, olaylara, ileri sürülen Sözleşme ihlallerine ve gerekçelerine ilişkin ayrıntılı açıklamalarını ekleyerek bu bilgileri tamamlayabilir. Ancak bu bilgiler 20 sayfayı geçmemelidir.

3.1 Başvuru formu başvurucu veya başvurucunun temsilcisi tarafından imzalanmalı ve ekinde aşağıdaki belgeler yer almalıdır:

(a) şikâyete konu olan, yargısal veya başka nitelikteki karar veya işlemlere ilişkin belgelerin örnekleri;

(b) başvurucunun, Sözleşme’nin 35. maddesinin 1. fıkrasında gösterildiği şekilde, iç hukuk yollarını tükettiği ve altı aylık süre kuralına uyduğunu gösteren belge ve kararların örnekleri;

(c) varsa, başka uluslararası soruşturma veya çözüm makamları önündeki başvurulara ilişkin belgelerin örnekleri;

(d) başvurucunun İçtüzüğün 47.§ 1 (a) hükmü uyarınca tüzel bir kişilik olması halinde, başvuruyu yapan kişinin başvurucuyu temsile yetkili olduğunu gösteren belge veya belgeler

3.2 Başvuruyu destekleyici belgelerin tarih sırasına göre listelenmesi, birbirini takip eder şekilde numaralandırılması ve açıkça belirlenmiş olması gerekir.

4. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen başvurucu, bu hususu belirtmeli ve Mahkeme önündeki yargılamanın aleniliği ilkesinden ayrılmayı haklı kılabilecek sebepleri bildirmelidir. Mahkeme, kimliğin saklı tutulmasına talep üzerine karar verebileceği gibi kendiliğinden de karar verebilir.

5.1 Bu maddenin 1, 2 ve 3. fıkralarında belirtilen kurallara uyulmaması halinde başvuru Mahkeme tarafından incelenmez, meğerki;

(a) başvurucu bu kurallara uymamasına ilişkin tatminkâr bir açıklama yapmış olsun;

(b) başvuru ihtiyati tedbir istemine ilişkin olsun;

(c) Mahkeme, resen veya talep üzerine, başka türlü karar vermiş olsun.

5.2. Mahkeme her durumda başvurucunun belirli bir zaman dilimi içinde ve uygun gördüğü şekil ve şartlarda, bilgi ve belge sunmasını talep edebilir.

6. (a) Sözleşmenin 35. maddesinin 1. fıkrası anlamında başvuru tarihi, bu maddede belirlenen şartlara uygun başvuru formunun Mahkeme’ye gönderildiği tarihtir. Postane damgası gönderme tarihi olarak kabul edilir.

(b) Mahkeme, makul gördüğü durumlarda, farklı bir tarihi de başvuru tarihi olarak kabul edebilir.

7. Başvurucu adres değişikliğini ve başvurunun incelenmesi bakımından gerekli olan her olayı Mahkeme’ye bildirmek zorundadır.

EN SIK YAPILAN HATALAR

idari ret

3 Kasım 2023 tarihli yazımda (ilgili yazıma ulaşma için tıklayınız) da belirttiğim gibi en sık yaşanan İç Tüzüğün 47. Maddesine aykırılıklar aşağıdaki gibidir:

  • Başvurunun temsilci ya da başvurucu tarafından imzalanmaması [md. 47§3 (1) ]
  • Yetki belgesinin temsilci ya da başvurucu tarafından imzalanmaması [md. 47§1 (c) ]
  • İç hukuk yollarının tüketildiğine dair herhangi bir belgenin sunulmaması [md. 47§3 (1b) ]
  • İç hukuk yollarının tüketildiğine dair belgelerin tam ve eksiksiz olarak sunulmaması [md. 47§3 (1b) ]
  • Başvurunun süresi içerisinde AİHM’e sunulduğuna dair belgenin (genelde iç hukuktaki nihai kararın tebliğ edildiğine dair belge) sunulmaması [md. 47§3 (1b) ]
  • Eğer nihai karar UETS üzerinden gönderildiyse okundu sonuç delilinin gönderilmemesi [md. 47§3 (1b) ]
  • Başvuru formunun sayfa sayısının arttırılması [md. 47§1 ]
  • Ek beyanlarda sayfa sınırının aşılması [md. 47§2 (b) ]
  • Başvuru formu ya da ekleri veya bunların bir kısmı elektronik ortamda (örn. CD) AİHM’e gönderildiği halde söz konusu verilerin (çizilme, zarar görme vb. gerekçelerle) yazı işleri müdürlüğünde açılamaması
  • Başvurunun içerisinde gönderildiği zarfın taşıma esnasında deforme olması, başvurunun bütünlüğünü şüpheye düşürecek şekilde yırtılması

Kural olarak, yukarıdaki gerekçelerden biri nedeniyle AİHM, eğer bir başvurunun İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen şartlara uymadığına kanaat getirirse bu durumu bir yazıyla başvurucu ya da temsilcisine bildirir.

İÇ TÜZÜĞÜN 47. MADDESINDE YER ALAN ŞEKIL ŞARTLARINA RIAYET EDILMEMESI DURUMUNDA MAHKEME’NIN HAREKET TARZI

Dosyayı Tamamen İmha Etme

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, eğer bir başvurunun İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen şartlara uymadığına kanaat getirirse iki farklı usul izlemektedir. Bunlarda ilki söz konusu eksikliği başvurucu ya da temsilcisine bildirip eksikliğin giderilmesi için herhangi bir süre vermeksizin başvuruyu tamamen imha etmektir. Eğer Mahkeme’nin söz konusu yazısı başvurucu ya da avukatının eline ulaştığında iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden henüz 4 ay geçmediyse ilgililer, ikinci bir başvuruyu yeni baştan yapabilir.

Ancak, AİHM’in aşağıdaki görselde bir örneği bulunan bu şekildeki bir yazısı ilgililere zaman zaman hiç ulaşmamakta zaman zaman ise çok geç yani iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden 4 ay geçtikten sonra ulaşmaktadır.

idari ret suresiz
AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3 10

Dosyayı İmha Etmeksizin Başvurucuya Süre Verme

Mahkeme’nin bir başvurunun İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen şartlara uymadığına kanaat getirdiğinde izlediği ikinci usul ise: başvuruyu imha etmeksizin söz konusu eksikliğin giderilmesi için başvurucu ya da avukatına süre vermektir (Aşağıdaki görsele bakınız).

idari ret sureli
AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3 11

Dikkatinizi çekmek isterim ki izlediği ilk usulde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, başvuruyu tamamen imha ettiği için iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden henüz 4 ay geçmediyse ikinci bir başvurunun yeni baştan yapılması gerekir. Ama izlediği ikinci usulde Mahkeme, başvuruyu imha etmeden söz konusu eksikliğin giderilmesi için başvurucu ya da avukatına belli bir süre vermektedir. Bu sürenin, iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden 4 ay geçip geçmemesi ile ilgisi yoktur. Tabi eğer her ne kadar Mahkeme belli bir süre vermiş dahi olsa Mahkeme’nin yazısının başvurucu ya da avukatına geç ulaşması durumunda artık söz konusu eksikliğin tamamlanması mümkün değildir. Uygulamada maalesef, MAhkeme’nin söz konusu yazısı çoğunlukla başvurucu ya da avukatına ulaşmamakta ya da geç ulaşmaktadır.

İDARİ RET KARARINA İTİRAZ YOLU

Eğer başvuru formu Mahkeme İçtüzüğü’nün 47. maddesinde belirtilen gerekliliklere uygun değilse bu başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından incelenmez, başka bir ifadeyle söz konusu başvurusu ‘İDARİ OLARAK REDDEDİLİR’. Aslında mevzuatta ‘idari ret kararı’ şeklinde bir karar bulunmamaktadır. Mahkeme’nin bir başvuruyu incelemeyeceğine ilişkin Yazı İşleri Müdürlüğü’nde görev yapan bir hukukçu tarafından imzalanmış yazısı, hukukçular arasında ‘idari ret kararı’ olarak anılmaktadır.

Yukarıda ‘Dosyayı Tamamen İmha Etme’ ya da ‘Dosyayı İmha Etmeksizin Başvurucuya Süre Verme’ şeklinde Mahkeme’nin iki farklı şekilde idari ret kararı verdiğinden bahsetmiştim. Bu idari ret kararına karşı kural olarak herhangi bir itiraz yolu söz konusu değildir.

Ancak başvurucu;

  • Eğer Mahkeme’nin İçtüzüğün 47. maddesinde belirtilen gerekliliklere uymuşsa bu durumu delilleri ile birlikte göstererek,
  • Eğer Mahkeme’nin İçtüzüğün 47. maddesinde belirtilen gerekliliklere uymamışsa bu kurallara uymamasına ilişkin tatminkâr bir açıklama yaparak

idari ret kararına itiraz edebilir.

ÖRNEK BİR OLAY

AİHM’E YAPILAN BAŞVURU

Avukat temsilci Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden itibaren dört ay içerisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapmıştır.

İDARİ RET KARARI

İdari Ret Kararının Sebebi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ‘Başvuru formunun temsilciyi yetkilendirmeye ilişkin bölümünün başvurucu tarafından imzalanmadığı’ gerekçesiyle başvuru hakkında idari ret kararı vermiştir. Karara ait görsel aşağıda sunulmuştur:

idari ret suresiz
AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3 12

İdari Ret Kararının Usule Uygun Olup Olmadığı Tartışması

Somut olay ile ilgili Mahkeme İç Tüzüğü’nün ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

Madde 47. – Bireysel başvurunun içeriği
  1. (…)

(c)  başvurucunun temsil edildiği durumlarda, başvuru formunun yetki belgesi bölümünde tarih ve başvurucunun ıslak imzası olmalıdır. Aynı şekilde, temsilcinin de başvurucu adına hareket etmeyi kabul ettiğini belirtmesi bakımından başvuru formunun yetki belgesi bölümünde temsilcinin de ıslak imzası bulunmalıdır. Mahkeme, bu gerekliliklere uyulmamasına ilişkin zorlayıcı nedenlerin sunulması ve ıslak imzalı yetki formunun makul bir süre içinde Mahkeme’ye iletilmesi halinde, Sözleşmeci Devletlerin iç hukuklarında geçerli olan imzaların kopyalarını veya diğer yetki formlarını kabul edebilir;

(…)

Başvurucu tarafından, Mahkeme’ye başvuru yapması için yetki verilen avukat veya kişi, bu görevi kabul ettiğini belirten yetki belgesi bölümünü imzalamalıdır (aşağıdaki görsele bakınız). Başvurucu ve temsilcisi, yetki belgesi bölümünü başvurunun hazırlanması aşamasında imzalamalıdır.

Yetki Belgesi min
AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3 13

Örnek olayda, her ne kadar avukat temsilci, başvurucu adına Mahkeme’ye bir başvurusu sunmuş olsa da başvuru formunda başvurucunun avukata yetki verdiğine dair bir kanıt bulunmadığından, dolayısıyla da bu başvurunun başvurucunun iradesi ile yapılıp yapılmadığı tespit edilemediğinden Mahkeme idari ret kararı vermiştir. Bu karar İç Tüzüğe uygun bir karardır.

İdari Ret Kararının Sonucu

Somut olayımızda idari ret kararının aşağıda belirtilen iki sonucu vardır.

  • Kural olarak idari ret kararına herhangi bir itiraz yolu bulunmadığı için söz konusu İDARİ RET KARARI KESİNDİR.
  • İdari ret kararına konu başvuru FİZİKEN İMHA EDİLMİŞTİR.

İTİRAZ SÜRECİ

Daha önce de dile getirdiğim üzere, idari ret kararına karşı kural olarak herhangi bir itiraz söz konusu değildir. Ancak, yine yukarıda belirttiğim üzere Mahkeme İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen kurallara uyulmamasına ilişkin tatminkâr bir açıklama yaparak Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne itirazımızı sunduk. Bu itiraz ile birlikte başvurunun orijinalinin bir kopyası tüm ekleri ile Mahkeme’ye tekrar sunulmuştur.

İTİRAZIN KABULU VE İKİNCİ İDARİ RET KARARI SONRA TEKRAR İNCELEME

İtirazın Kabulü ve İkinci İdari Ret Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yapılan itirazı haklı bularak başvuruyu yeniden incelemeye almıştır. Ancak bu sefer de ‘Anayasa Mahkemesi kararının hangi tarihte tebliğ edildiğini gösterir e-tebligat delil belgesinin sunulmadığı’ belirtilmiş ve eksikliğin tamamlanması için 1/10/2023 tarihine kadar süre verilmiştir (aşağıdaki görsele bakınız).

idari ret sureli
AİHM’İN İDARİ RET KARARINA İTİRAZ: ÖRNEK OLAY 3 14

Bu başvuruda AİHM, ilk önce izlediği birinci usul olarak nitelendirdiğim dosyayı tamamen imha ederek idari ret kararı vermiştir. Daha sonra da başka bir usulî hatadan dolayı izlediği ikinci usul olarak nitelendirdiğim dosyayı imha etmeksizin başvurucuya süre vererek idari ret kararı vermiştir.

Eksikliğin Giderilmesi

Bu ikinci ret kararı üzerine uzaktan danışmanlığını yürüttüğüm dosyada kapsamında, avukat olan temsilcinin de rızası ile başvurucu tarafından temsilci olarak yetkilendirildim. AİHM’in verdiği süre içerisinde, belirttiği eksiklik ise tarafımca tamamlandı.

Yeniden İnceleme

Eksikliğin süresi içerisinde tamamlanması üzerine Mahkeme, söz konusu başvuruyu yeniden incelemeye almıştır. Bu aşamada Mahkeme söz konusu başvurunun İç Tüzüğün 47. maddesinde belirtilen gerekliliklere uyup uymadığını yeniden incelemiştir ve gerekirse yeni bir idari ret kararı da verilebilirdi. Bu başvuruda daha önce iki kere idari ret kararı verildiğini hatırlatmak isterim.

Son durumunda başvuru, ilk hukuki değerlendirmeyi beklemektedir. Bu da tekrar idari ret kararı verilmediğini göstermektedir.

İTİRAZIN KABULÜNÜN ÖNEMİ

İtirazın kabulü, Mahkeme önündeki yargılama usulü açısından oldukça önemlidir. Çünkü Sözleşme, Mahkeme İç Tüzüğü ya da Mahkeme tarafından yayımlanan diğer yönergelerde yer almayan çok istisnai bir prosedürü devreye sokarak çok başarılı bir sonuç aldık. İdari ret kararına karşı devreye sokulan bu istisnai prosedür maalesef yalnızca Türk hukukçular arasında değil Avrupalı hukukçular arasında da bilinmemektedir. Bu durumda belki usule uygun başvuruların hukuksuz bir şekilde reddedilmesi ile sonuçlanmaktadır.

Türk hukukçuların da bu prosedür hakkında bilgisi olması amacıyla yaşadığımız tüm aşamaları ve bu aşamaların hukuki boyutlarını ayrıntıları ile anlatmaya çalıştım, ayrıca aşağıda avukat ve de başvuruculara bir kaç tavsiyede de bulanacağım. Herkese faydalı olmasını dilerim.

BAŞVURUCU VE AVUKATLARA ÖNEMLİ TAVSİYELER

Başvurunun En Kısa Sürede Yapılması

Her ne kadar iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden 4 ay içinde AİHM’e başvuru yapılabilmekte ise başvuruların en kısa sürede yapılmasını tavsiye ederim. Böylelikle, başvurunun idari olarak reddedilmesi durumunda, eğer iç hukuktaki nihai karar tarihinin üzerinden henüz 4 ay geçmediyse ilgililer, ikinci bir başvuruyu yeni baştan yapabilir.

Başvurunun Gönderimi

Daha önce sıklıkla dile getirdiğim üzere, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT)’nün iadeli-taahhütlü, kargo ya da adi posta hizmeti kullanılarak gönderilen başvurularda zaman zaman mağduriyetler yaşanmaktadır. Bunun nedeni, bu hizmetler kapsamında başvurunun AİHM’e ulaşırken kat ettiği bir aylık uzun yol mesafesi boyunca çok sayıda araca yükleme ve boşaltma esnasında çok sayıda el değiştirmesi, bunun sonucunda başvurunun içerisinde yer aldığı zarfın deforme olması ve başvurunun bütünlüğünün zarar görmesidir.

Tarafıma bildirilen ve herhangi bir belge eksikliği nedeniyle hakkında idari ret kararı verilen tüm başvuruları incelediğimde, bu başvuruların tamamının avukat ya da başvurucular tarafından PTT’nin iadeli-taahhütlü, kargo ya da adi posta hizmeti kullanılarak gönderildiğini tespit ettim.

Başvuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderilirken ilgililerin, çok büyük bir ihtimalle 3 gün en geç 4 gün içerisinde postayı Mahkeme’ye emniyetli bir şekilde ulaştıran PTT’nin TURPEX hizmetini kullanmaların tavsiye ederim.

Başvurunun Bir Suretinin Muhafaza Edilmesi

Kural olarak, idari ret kararına karşı herhangi bir itiraz yolu bulunmamaktadır. Ancak başvurucu, eğer Mahkeme İç Tüzüğü’nün 47. maddesinde belirtilen gerekliliklere uymuşsa bu durumu delilleri ile birlikte göstererek idari ret kararına itiraz edebilir. Bu itirazın mümkün olabilmesi için de başvurun orijinal suretinin bir kopyasının Mahkeme’ye sunulması gerekir.

Bu kapsamda, başvurucu ya da avukatların AİHM’e başvuru yaparken mutlaka 13 sayfalık başvuru formunu taratarak bir suretini elektronik olarak muhafaza etmelerini tavsiye ederim.

WHATSAPP KANALIMI TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

Whatsapp
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki davalarda yaşanan gelişmelere,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türk Hükümeti’ni savunmaya davet ettiği davalara,
  • AİHM’in önemli bildirilerine
  • Yazımlarıma,sıcağı sıcağına ulaşmak için kanalımı WhatsApp kanalımı takip edebilirsiniz.

Similar Posts