tutuklama

HUKUKA AYKIRI TUTUKLAMA İLE İLGİLİ AİHM’DEN YENİ KARAR

ERİŞ VE DİĞERLERİ V. TÜRKİYE KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHEKEMSİ, BYLOCK KULLANIMI TUTUKLAMA İÇİN GEREKÇE OLAMAZ DEDİ

tutuklama

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 24 Ekim 2024 tarihinde taraflara bildirilen Eriş ve Diğerleri v. Türkiye kararında, kararında, ByLock kullandığı vb. iddiasıyla tutuklanan ve çoğu KHK ile görevlerinden ihraç edilen, aralarında iki müvekkilim ile iki danışanımın da yer aldığı 45 başvurucunun makul şüphe olmaksızın tutuklandığını belirterek manevi tazminat ile gider ve masraflar bağlamında 5.000 € tazminat ödenmesine hükmetti.

Kararın İngilizce orijinal versiyonuna ulaşmak için buraya, tarafımca yapılan ve AİHM tarafındam yayımlanan Türkçe çevirisine ulaşmak için ise buraya tıklayınız.

AİHM’İN İHLAL KARARINDA BELİRTTİĞİ GEREKÇE

Tutuklama Tedbiri Uygulanırken Bir Suç İşlediklerine Dair Haklarında Makul Şüphe Bulunmadığına İlişkin (Md. 5§1 (c)

ByLock

AİHM, başvurucuların tutuklu yargılanmalarının, ByLock mesajlaşma sistemini kullandıklarına ilişkin bilgilere ve bazılarıyla ilgili olarak FETÖ/PDY’yi finanse etmek olarak değerlendirilen bankacılık faaliyetlerine ve FETÖ/PDY’ye müzahir birtakım yayınlara abone olmalarına dayandığını belirtmiştir.

Tutuklama kararlarında, başvurucuların ByLock mesajlaşma sistemini kullandıkları iddialarının dikkate alındığı ölçüde, Mahkeme, başvuruculara atfedilen suça ilişkin olarak ByLock kullanımının Madde 5 § 1 (c) anlamında “makul şüphe” teşkil edecek nitelikte olmadığının halihazırda tespit edildiğini belirtmiştir (bakınız, Akgün v. Türkiye, no. 19699/18, §§ 151 -85, 20 Temmuz 2021 ve Taner Kılıç v. Türkiye (no. 2), no. 208/18, §§ 102 -03 ve 106 -09, 31 Mayıs 2022).

Mahkeme ayrıca, ilgili olduğu şekilde, başvuruculara atfedilen diğer eylemlerin (başvuruculara atfedilen eylemlere ulaşmak için buraya tıklayınız), söz konusu şüpheleri haklı çıkarabilecek başka herhangi bir bilginin yokluğunda, yasallık karinesinden yararlanan ve başvurucuların  terör örgütü üyeliğini gösteren bir delil bütünü oluşturdukları makul olarak kabul edilemeyecek ikinci dereceden unsurlar olduğunu değerlendirmektedir.

aihm

Hükümet’in, başvurucuların ilk tutuklandıkları sırada iddia edilen suçu işledikleri ile ilgili “makul bir şekilde şüpheli” olduklarına dair tatmin edici başka herhangi bir gösterge, “gerçek” veya “bilgi” sağlamadığı dikkate alındığında, Mahkeme, başvurucuların tutukluluklarını haklı çıkaran bir şüphenin “makullüğüne” ilişkin Madde 5 § 1 (c)’nin gerekliliklerinin yerine getirilmediğini tespit etmiştir.

SAZ VE DİĞERLERİ V. TÜRKİYE KARARI

AİHM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde yer alan başvurular, Başvurular, ilgili tarihte tutuklu olan başvurucuların hafta sonları okul çağındaki çocukları ile ziyaret yapma taleplerinin yerel makamlar tarafından reddedilmesine ilişkindir.

Başvurucular, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin aşağıda yer alan 8. maddesi kapsamındaki haklarının ihlal edildiğinden şikâyet etmektedir.

MADDE 8: Özel ve aile hayatına saygı hakkı
  1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
  2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.
aile

Başvurucuların tümü, hafta sonları çocuklarıyla görüş/ziyaret haklarını kısıtlayan ulusal makamların kararlarının sonucunda, Sözleşme’nin 8. maddesi uyarınca özel hayat ve aile hayatlarına saygı gösterilmesi haklarının ihlal edildiğinden şikâyetçi olmuşlardır.

Hükümet, hafta içi günlerde çocukları tarafından ziyaret edilebildikleri ve çocuklarıyla iletişim kurmak için telefon veya yazışma gibi diğer iletişim araçlarından yararlanma imkânından yoksun bırakılmadıkları göz önünde alındığında, başvurucuların hiçbirinin önemli bir zarara uğramadığını ileri sürmüştür.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, daha önce Subaşı ve Diğerleri v. Türkiye (no. 3468/20 ve diğer 18 başvuru, §§ 61-63, 6 Aralık 2022) davasında sunulan benzer itirazların reddedildiğini ve mevcut davada bu sonuçlardan ayrılmak için hiçbir neden görmediğini belirtmiştir. Bu doğrultuda AİHM, bu şikâyetin Sözleşmenin 35 § 3 (a) maddesi anlamında açıkça temelsiz veya başka herhangi bir gerekçeyle kabul edilemez olmadığını düşünmüş ve söz konusu şikâyetin kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, emsal nitelikteki Subaşı ve Diğerleri davasında (a.g.k., §§ 7793), AİHM, halihazırda mevcut davadakilere benzer konularda 8. maddenin ihlal edildiğini tespit etmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kendisine sunulan tüm belgeleri inceledikten sonra, mevcut şikâyetin esası konusunda kendisini farklı bir sonuca varmaya ikna edebilecek herhangi bir olgu veya iddia bulamamıştır. Mahkeme, başvurucuları etkileyen şikâyet konusu kısıtlamaların, tutuklu ve hükümlülerin aile hayatına ve çocuklarıyla olan ilişkilerine saygı gösterilmesi hakkı dikkate alınmadan, yalnızca cezaevlerinin kapasitesine ilişkin mülahazalara dayanılarak alındığını (a.g.k., § 90) ve bu kısıtlamaları inceleyen yerel mahkemelerin Sözleşme’ye uygun bir yaklaşım benimsemediklerini (a.g.k., § 91) gözlemlemektedir. Konuyla ilgili içtihatlarını göz önünde bulunduran Mahkeme, mevcut davada uygulanan ulusal yasal çerçevenin, Sözleşme’nin gerektirdiği şekilde, başvurucuların aile hayatına saygı gösterilmesi haklarına keyfi müdahale yapılmasına karşı yeterli koruma sağlayamadığı sonucuna varmıştır (ayrıca bakınız, a.g.k., § 93).

İlgili kararın İngilizce orijinal metnine ulaşmak için buraya, tarafımca yapılan ve AİHM tarafından yayımlanan Türkçe çevirisine ulaşmak için ise buraya tıklayınız.tıklayınız.

AİHM önündeki gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımı takip edebilirsiniz

Whatsapp
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki davalarda yaşanan gelişmelere,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin kararlarına,
  • AİHM’in Türk Hükümeti’ni savunmaya davet ettiği davalara,
  • AİHM’in önemli bildirilerine
  • Yazımlarıma,sıcağı sıcağına ulaşmak için kanalımı WhatsApp kanalımı takip edebilirsiniz.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir