KHK İle Kamu Görevinden İhraç Edilenler İçin AİHM Başvuru Rehberi

Kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden çıkarılmalara ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvurularla ilgili AYM kabul edilemezlik kararları vermeye başladı.
AİHM Başvuru Rehberi
Başvurucuların kamu görevinden çıkarılmalarına ilişkin işleme karşı açtıkları iptal davalarının reddedilmesi ve buna ilişkin AYM’ye yapılan bireysel başvuruların kabul edilemez bulunması bağlamında özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi kapsamında güvence altına alınan özel hayata saygı gösterilmesi hakkı ve bağlantılı diğer temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapacakları bireysel başvurular için bir kaç önemli hususu hatırlatmak istedim.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edilen / kamu görevinden çıkarılanlar Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvuruları ‘kabul edilemez’ bulunursa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurabilirler. Ancak AİHM başvuruları biçim ve süre yönünden çok sıkı kurallara tabidir. AİHM istatistiklerine göre başvuruların yaklaşık %84’ü ön inceleme aşamasında usul şartlarına ya da şekli şartlara uyulmadığı gerekçesiyle sonuçsuz kalmaktadır (Detaylı bilgi için tıklayınız). Bu nedenle KHK ile kamu görevinden çıkarılanlar, AİHM başvurularında aşağıdaki hususlara azami dikkat etmelidir.
AİHM Başvuru Formunun Hazırlanışı
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca kamu görevinden çıkarılmalara ilişkin bireysel başvuruların Anayasa Mahkemesi (AYM) nezdinde kabul edilemez bulunması hâlinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunulacak başvuru formunun “Olay ve Olgular” bölümünün, İçtüzük Rule 47 §1 ışığında kronolojik ve belgeye dayalı bir çerçevede kurgulanması yerinde olacaktır.
Kamu görevinden çıkarma işlemi ile bunu izleyen OHAL Komisyonu, idare mahkemesi, istinaf, Danıştay ve AYM aşamaları —ve her aşamaya ilişkin kararlar— tarih, sayı, sonuç ve varsa tebliğ/okunma bilgileriyle, metin içinde karşılık gelen ekte sunulan delile atıf yapılarak açık, sistematik ve anlaşılır şekilde sunulmalıdır. Bu bölümde ayrıca, olaylar ve şikâyetler ile iç hukuk yollarının hangi başvurular üzerinden nasıl tüketildiği ve hangi belgelere dayandığı kısa ve net biçimde açıklanması önerilir.
Anlatımın açık ve öz tutulması; şikâyetle ilgisi bulunmayan ikincil hususların ayıklanması; asli nitelikteki olay ve kararların, ileri sürülen hak ihlalinin nasıl doğduğunu gösterecek şekilde özetlenmesi isabetli olur. Ek belgelere gerektiğinde atıf yapılabildiğinden uzun alıntılardan kaçınılması önerilir. Mahkeme’nin başvurunun konusunu ve kapsamını sağlıklı biçimde belirleyebilmesi için, bu bilgilerin başvuru formunun bu amaçla ayrılmış bölümlerinde yer alması; eklerde bırakılmaması ve ilgili sayfaların ‘bkz. ekli belge’ ibaresiyle boş bırakılmaması gerekir. Zorunlu içeriklerin ek belgelere havale edilmesi, İçtüzük md. 47 §1 ve §2(b) ile bağdaşmaz ve başvurunun idari olarak reddedilmesine sonuç verebilir.
Kamu görevinden çıkarma bağlamında, AİHS m. 8 kapsamında güvence altındaki özel hayata saygı hakkına (meslekî itibar, şöhret, ekonomik ve sosyal sonuçlar dâhil) ve bağlantılı haklara yapılan müdahalenin ihlal teşkil ettiğine ilişkin gerekçenin, başvuru formunda kısa ve sistematik bir düzende yapılandırılması yerinde olacaktır. Her bir şikâyet bakımından, Sözleşme veya Ek Protokollerin hangi maddelerinin nasıl ihlal edildiği; bu ihlalin ileri sürülen olgularla nasıl bağlantı kurduğu açık ve özlü şekilde belirtilmeli ve bu açıklamalar her şikâyet için ayrı ayrı yapılmalıdır.
Bu çerçevede özellikle m. 8 kapsamındaki müdahalenin kanunilik dayanağının, meşru amaç iddiasının, demokratik toplumda gereklilik ölçütünün ve orantılılık testinin hangi somut olgu ve belgelere dayandığının açıkça gösterilmesi; ayrıca öngörülebilirlik, bireyselleştirme ve ölçülülük bakımından neden yetersiz kalındığının ilgili karar ve belgelere atıfla belirtilmesi önerilir. Bu bağlamda, öne sürdüğünüz her bir şikâyet için Sözleşme veya Ek Protokollerin hangi maddelerinin nasıl ihlal edildiğini açık ve özlü biçimde belirtmeniz; şikâyetlerinizin hangi Sözleşme hükümlerine dayandığını ve ifade ettiğiniz olguların bu hükümlerin ihlâline neden olduğunu kısaca göstermeniz yerinde olacaktır. Bu nitelikteki açıklamaların her bir şikâyet bakımından ayrı ayrı yapılması beklenir.
2. AİHM Başvurusu İçin Gerekli Belgeler
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 35 § 1 uyarınca, iç hukuk yollarının tüketildiği ve dört aylık başvuru süresine riayet edildiği resmî belgelerle ispatlanmalıdır. AİHM İçtüzüğü md. 47 § 1 (a–f) ile § 3 (1) (a–b) hükümleri gereğince başvuru formu; olayların özlü ve kronolojik özeti, ileri sürülen ihlaller ile iç hukuk yollarına ilişkin açıklamalarla birlikte, bu beyanları doğrulayan kararların ve tebliğ/okunma-delili kayıtlarının eksiksiz ve okunaklı suretleri ile desteklenmek zorundadır.
İçtüzük md. 45 ile md. 47 § 1 (c), başvurunun geçerli sayılabilmesi için başvurucu/vekilin ıslak imzasını ve başvuru formundaki yetki (authority) kısmının usulüne uygun doldurulmasını zorunlu kılar. Madde 47 § 6 (a) uyarınca ise “başvuru tarihi”, eksiksiz bir şekilde hazırlanan başvuru formunun postaya teslim edildiğini gösteren posta damgası (postmark) tarihidir. Bu sebeple, başvurucuların aşağıda sıralanan belgeleri eksiksiz, okunaklı ve kronolojik sıra ile sunmasını tavsiye ederim; aksi hâlde eksiklikler, İçtüzük md. 47 kapsamında idari rete yol açabilir.
- Kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin Resmî Gazete ve başvurucunun bulunduğu listenin ilgili kısmı.
- Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru.
- OHAL Komisyonu’nun kararı.
- OHAL Komisyonu kararına karşı Ankara İdare Mahkemesi’nde açılan davaya ilişkin dava dilekçesi.
- Ankara İdare Mahkemesi’nin kararı.
- İdare mahkemesi kararına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne yapılan istinaf başvurusuna ilişkin dilekçe.
- Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin kararı.
- Bölge idare mahkemesi kararına karşı Danıştay’a yapılan temyiz başvurusuna ilişkin dilekçe.
- Danıştay 5. Dairesi’nin kararı.
- Kamu görevinden çıkarma işlemine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru formunun bir sureti.
- Anayasa Mahkemesi’nin kararı ve başvurucunun adının yer aldığı liste.
- Başvuru PTT kanalıyla fiziki olarak tebliğ edildiyse Tebliğ Belgesi
- Başvuru UETS üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiyse (i. Tebligat Gönderim Sonuç Delili; ii. Tebligat İletilme Sonuç Delili; iii. Tebligat Okunma Sonuç Delili; iv. Tebligat Kanunen Tebliğ Edildi Belgesi)
- Başvurucuya ait kimlik kartı fotokopisi veya nüfus kayıt örneği.
Söz konusu belgelerin büyük bir kısmı UYAP üzerinden temin edilebilecekken aşağıdaki belgeler UYAP’ta bulunmayabilir:
- OHAL Komisyonu’na yaptığınız başvuru
- OHAL Komisyonu’nun kararı
- AYM’ye verdiğiniz bireysel başvuru formunun sureti
“Peki bunları nereden bulacağım?” diyenlere pratik yol:
- OHAL Komisyonu’na yaptığınız başvuru ve Komisyon kararı, davalı idarenin ilk savunmasının ekleri arasında yer alabilir; bu nedenle öncelikle ilk savunma eklerinin kontrol edilmesi yerinde olacaktır. Bu yolla da temin edilememesi hâlinde, Ankara İdare Mahkemesi’ndeki ilgili dosyanın fiziki suretinden söz konusu belgelere ulaşmanız mümkündür.
- AYM başvuru formu için, AYM Yazı İşleri Müdürlüğü’ne hitaben kısa bir dilekçe ile başvurarak, bireysel başvurunuzun bir suretinin posta yoluyla tarafınıza gönderilmesini talep edebilirsiniz.
Tekrar hatırlatmak gerekir ki, AİHM nezdindeki süreç, İçtüzük md. 47 §§1, 3 ve 6(a) ile AİHS m.35 §1 uyarınca bireysel başvurunun ekleriyle birlikte eksiksiz bir şekilde hazırlanarak dört ay içinde Mahkeme’ye sunulması kuralına sıkı uyuma bağlıdır; bu şartlara aykırılık, başvurunun daha kayda alınmadan Kural 47 kapsamında idari ret ile sonuçlanmasına yol açabilir.
3. AİHM Başvuru Süresi ve Başvuru Tarihi
AİHS md. 35 § 1 uyarınca, bireysel başvuru süresi; şikâyete konu nihai iç hukuk kararının başvurucuya usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği (fiziki tebligat) veya UETS ortamında fiilen okunduğu tarihten itibaren 4 aydır. Başvuru tarihi ise İçtüzük Kural 47 § 6(a) uyarınca, ekleriyle birlikte eksiksiz bir şekilde hazırlanan başvuru formunun postaya teslim edildiğini gösteren posta damgası (postmark) tarihidir. Başvuru formu usulüne uygun doldurulmadan ve / ve ya zorunlu belgeler forma eklenmeden başvuru yapılması 4 aylık başvuru süresini durdurmaz. Bu nedenle başvurucuların, aşağıda detaylıca anlatılan dört aylık sürenin başlangıç anını (tebliğ/okunma tarihi) ve başvurunun yapıldığı tarihi doğru şekilde tespit ve belgelemeleri hayati önemdedir.
Tebligat Kanunu md. 10 uyarınca tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır; bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligatın yapılamaması hâlinde, muhatabın Adres Kayıt Sistemindeki yerleşim yeri adresi bilinen en son adres sayılır ve tebligat buraya yapılır (md. 10). Muhatap adreste bulunmadığı takdirde tebligat aynı konutta oturan kişiye veya hizmetliye yapılabilir ve bu durumda tebliğ tarihi, teslim tarihidir (md. 16). Muhatap veya tebliğ yapılabilecek kişiler adreste bulunmaz yahut tebellüğden imtina ederse, evrak muhtar/azaya ya da zabıta amiri/memuruna imza karşılığında teslim edilir; ayrıca ihbarname kapıya yapıştırılır ve kapıya yapıştırma tarihi tebliğ tarihi sayılır (md. 21).
AİHM’e başvururken, dört aylık sürenin başlangıç anının doğru tespiti için AİHS md. 35 § 1 ve İçtüzük md. 47 § 6(a) gereğince aşağıdaki bilgileri mutlaka not ediniz:
- Karar, PTT kanalıyla fiziki olarak tebliğ edildiyse: Anayasa Mahkemesi kararının başvurucuya, avukata, muhtara ya da diğer ilgili kişiye tebliğinden itibaren 4 ay.
- Karar, UETS üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiyse: UETS sahibinin (bu avukat ya da başvurucu olabilir) kararı okumasını takiben 4 ay.
- Başvuru tarihi, AİHM’e gönderilen, ekleriyle birlikte eksiksiz bir şekilde hazırlanan başvuru formunun içinde yer aldığı posta zarfındaki posta damgası (postmark) tarihidir.
AİHS md. 35 § 1’de öngörülen dört aylık sürenin kaçırılmaması ve Anayasa Mahkemesi kararlarının usulüne uygun tebliğinin sağlanması için başvurucuların alması gereken önlemler aşağıdadır:
- MERNİS/AKS adresinizi güncel tutun.
- Muhtar ile iletişim kurarak bir AYM kararı beklediğinizi haber verin ve iletişim bilgilerinizi bırakın.
- Ev halkını (aynı konutta oturanlar/hizmetli) tebligatı teslim etmeleri ve size derhâl haber vermeleri için bilgilendirin.
- Apartman yöneticisi/kapıcı/komşulara bilgi verin; kapıya yapıştırılan ihbarnamelerin anında bildirilmesini isteyin.
- UETS kullanıyorsanız bildirimleri (SMS/e‑posta) açık tutun; UETS kutusunu düzenli kontrol edin.
- Seyahat/taşınma hâllerinde adres değişikliğini bildirin.
- Kapıda ihbarname görürseniz ihbarname tarihini not edin; bu tarih tebliğ tarihi sayılır ve süre bu tarihten başlar.
- Tüm tebliğler için teslim/alındı belgelerini saklayın; PTT/UETS kayıtlarını yedekleyin.
4. AİHM İçtüzüğü Md. 47’ye Uyum ve İdari Ret Sebepleri
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), başvuru şartlarına sıkı biçimde uyulmasını talep eder. Mahkeme İçtüzüğü’nün 47. maddesi uyarınca, bir bireysel başvurunun belirli şekil şartlarını taşıması zorunludur. Bu şartlara uyulmaması halinde Mahkeme idari ret kararı ile başvuruyu esasa girmeden reddedebilir. İdari ret, başvurunun daha yargısal incelemeye geçmeden, tamamen şekil eksikleri nedeniyle kayıt aşamasında elenmesi demektir (AİHM idari ret kararına ilişkin detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayınız).
Nitekim AİHM istatistikleri, 2022 yılında gelen 53.970 başvurunun %27’sinin idari nedenle reddedildiğini, %57’sinin ise tek yargıç tarafından kabul edilemez bulunduğunu göstermektedir. Yani başvuruların yaklaşık %84’ü daha ilk inceleme safhasında sonuçsuz kalmaktadır. Bu tablo, başvuru yaparken usule ilişkin kurallara azami dikkat gösterilmesini hayati derecede önemli kılmaktadır.
Aşağıda, AİHM İçtüzüğü md. 47 hükümlerine aykırılık teşkil eden başlıca usul eksiklikleri sıralanmıştır; bu eksiklikler, başvurunun idari ret ile sonuçlanmasına yol açabilir. Lütfen dikkatle inceleyiniz:
En sık 10 idari ret sebebi (Md. 47 atıflarıyla):
- Başvuru formunun başvurucu ya da temsilci tarafından imzalanmaması (md. 47 §3(1)).
- Yetki belgesinin hem başvurucu hem temsilci tarafından ıslak imza ile imzalanmaması (md. 47 §1(c)).
- İç hukuk yollarının tüketildiğine dair hiçbir belgenin sunulmaması (md. 47 §3(1)(b)).
- İç hukuk yollarının tüketildiğini gösteren belgelerin eksik ya da okunaksız sunulması (md. 47 §3(1)(b)).
- İç hukuktaki nihai kararın öğrenildiği tarihi gösteren belgenin sunulmaması (md. 47 §3(1)(b)).
- Nihai karar Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) üzerinden tebliğ edildiyse ‘Okunma Sonuç Delili’nin sunulmaması (md. 47 §3(1)(b)).
- Güncel AİHM başvuru formu yapısının dışına çıkılması; formun sayfa sayısının arttırılması (md. 47 §1).
- Ek beyanın 20 sayfa sınırını aşması ya da formun yerine geçecek içerik taşıması (md. 47 §2(b)).
- CD ya da USB gibi taşıyıcılarda gönderilen verilerin açılamaması (bozuk ya da erişilemez medya).
- Postada zarfının deforme olması ve başvuru bütünlüğünün şüpheye düşmesi.
5. Başvuru Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Pratik Bilgiler
- Başvuru formu, İçtüzük md. 47 §§1–3 çerçevesinde eksiksiz doldurulmalıdır.
- Olaylar, İçtüzük md. 47 §1 çerçevesinde, her bir vakıanın tarihine ve dayanak belgesine açık atıfla, kronolojik sırada ve delil bütünlüğünü sağlayacak şekilde özlü olarak sunulmalıdır; bu yöntem, AİHS m. 35 §1 kapsamındaki kabul edilebilirlik incelemesinde olgusal açıklık ve ispat düzeni sağlar.
- Sayfa ve ekler sırayla numaralandırılmalıdır.
- Başvuru formunun ‘Beyan/İmza’ ile ‘yetki belgesi’ (md. 47 §1(c); md. 45) bölümleri ıslak imza ile imzalanmalıdır.
- KHK ile başlayan ve OHAL Komisyonu, idare mahkemesi, istinaf, Danıştay, AYM’nin kabul edilemezlik kararı ile tebliğ aşamalarını kapsayan sürece ilişkin ilgili başvuru ve karar suretleri sunulmalıdır.
- İçtüzük md. 47 §1 çerçevesinde, olaylar ve olgular ile şikâyetlere ilişkin açıklamalarda her vakıanın dayanağı olan belgeye metin içinde ‘Ek No’ şeklinde açık atıf yapılmalıdır.
- AİHS m.35 §1 gereği dört aylık sürenin nihai kararın tebliğ/fiilî okunma tarihinden başlayacağı, başvuru tarihinin ise md. 47 §6(a) uyarınca başvuru formunun eksiksiz bir şekilde postaya verildiği (postmark) gün olarak değerlendirileceği gözetilmelidir.
- Başvurunun eksik yapılmasının dört aylık başvuru süresini korumayacağı; UETS tebligatlarında “Okunma Sonuç Delili”nin eklenmesinin özellikle önemli olduğu hatırda tutulmalıdır.
- İlk aşamada Türkçe kullanılabilse de dosya Hükûmete tebliğ edilirse Mahkemenin İngilizce/Fransızca yazışma talep edebileceği bilinmelidir.
- Ek açıklama belgesi, İçtüzük md. 47 § 2(b) uyarınca azami yirmi sayfa ile sınırlıdır. Ayrıca, md. 47 § 1 gereğince, başvuru formunda hiç yer verilmeyen yeni şikâyetlerin ek beyanda ileri sürülmesi mümkün değildir.
5. SSS — Sıkça Sorulan Sorular
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Nedir?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM ya da Mahkeme), Strazburg’da bulunan uluslararası bir yargı organıdır. AİHM, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Sözleşme’yi onaylamış olan Avrupa Konseyi’ne üye devlet sayısına eşit sayıda hâkimden oluşur. Bugün itibariyle bu sayı 46’dır. Hâkimler, hiçbir devleti temsil etmeyip, Mahkeme’de kendi adlarına görev yaparlar. Başvuruların incelenmesinde Mahkeme’ye, özellikle üye devletlerin her birinden gelen hukukçulardan oluşan Yazı İşleri Müdürlüğü yardım eder (Hukukçular, “referander” ya da “raportörler” olarak da adlandırılmaktadırlar). Hukukçular, geldikleri devletten tamamen bağımsız olup, ne devletleri ne de başvurucuları temsil ederler.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Nedir?
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, sadece Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin imzasına açık uluslararası bir antlaşmadır. Sözleşme, bir yandan Mahkeme’yi kurup onun çalışma yöntemini belirlerken, diğer yandan da, taraf devletlerin saygı gösterme konusunda yükümlülük altına girdikleri bir haklar ve garantiler listesine yer vermektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ne İş Yapar?
AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni uygular. İşlevi Sözleşme’de öngörülen hak ve garantilere devletlerin saygı gösterip göstermediğini denetlemektir. Bu işlevi gerçekleştirebilmesi için, bireyler ya da bazen devletler tarafından yapılan somut bir şikâyetle (“başvuru” adı verilir) Mahkeme’ye başvurulmuş olması gerekir. AİHM, söz konusu hak ya da garantilerden biri ya da birkaçının bir devlet tarafından ihlal edildiğini tespit ederse, bir “karar” verir ve bu karar bağlayıcıdır: ilgili devlet söz konusu kararı uygulamak zorundadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Ne Zaman Başvurabilirim?
Sözleşme veya ek Protokollerde güvence altına alınan hak ve garantilerden herhangi birinin ihlalinin doğrudan ve kişisel olarak mağduru olduğunuzu düşünüyorsanız, AİHM’e başvuruda bulunabilirsiniz. Ancak, söz konusu ihlal Sözleşme ile bağlı devletlerden biri tarafından gerçekleştirilmiş olmalıdır.
AİHM Başvuru Koşulları Nelerdir
Avrupa Konseyi’ne üye devletlerden herhangi birinin vatandaşı olmak zorunda değilsiniz. Şikâyet ettiğiniz ihlalin bu devletlerden birinin yetki alanında gerçekleşmiş olması yeterlidir. Bu yetki alanı, kural olarak ilgili devletin topraklarına denk gelmektedir.
Şikâyet ettiğiniz ihlalin kişisel ve doğrudan mağduru olmalısınız. Haksız olduğunu düşündüğünüz bir kanun ya da işlemden dolayı, genel bir şekilde şikâyette bulunamazsınız. Kendiniz dışındaki kişiler adına da şikâyette bulunamazsınız (Ancak, açıkça kimliği belli olan bir kişinin yasal temsilcisi olarak başvuruda bulunabilirsiniz).
AİHM’e Başvurmadan Önce Ulusal Yargı Organları Önünde Tamamlanması Gereken Ön Koşullar Var mıdır?
Evet. Şikâyet ettiğiniz soruna çözüm oluşturacak nitelikteki tüm başvuru yollarını, söz konusu devlette tüketmiş olmanız gerekmektedir (bu durum, çoğunlukla yetkili mahkeme önünde dava açmak, gerektiğinde ilk derece mahkemesi kararını temyiz etmek ve hatta eğer varsa Yüksek Mahkeme ya da Anayasa Mahkemesi gibi yüksek yargı organlarına başvuruda bulunmak şeklinde ortaya çıkmaktadır).
Bu başvuru yollarını tüketmiş olmanız yeterli değildir; ayrıca, şikâyetlerinizi (şikâyet ettiğiniz Sözleşme’ye aykırılıklar veya Sözleşme ihlallerini) bu ulusal başvuru yolları çerçevesinde, somut bir şekilde ileri sürmüş olmanız da gerekmektedir.
Başvurunuzu yapabilmeniz için, ulusal yargı organlarının vermiş olduğu kesin hükümden (genellikle, en üst yargı organı kararı) itibaren sadece dört aylık bir süreniz bulunmaktadır. Bu sürenin dolmasından sonra yapacağınız başvuruyu AİHM kabul edemez.
AİHM’e Yapacağım Başvuru Hangi Konularla İlgili Olabilir?
Başvurunuz, mutlaka Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen haklardan biriyle ilgili olmalıdır. Bu durum, çok çeşitli ihlal iddialarını kapsayabilmektedir. İşte birkaç örnek: tutuklu kişilere karşı yapılan işkence ve kötü muameleler, tutuklamanın kurallara uygunluğu, bir özel hukuk ya da ceza yargılamasının yürütülmesindeki aksaklıklar, Sözleşme’de öngörülen haklardan yararlanmada ayrımcılık yapılması, anne-babanın hakları, özel hayat, aile hayatı ve haberleşme özgürlüğüne saygı, konut dokunulmazlığı, bir krin açıklanmasına veya bir haberin iletilmesi ya da elde edilmesine getirilen kısıtlamalar, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü, sınır dışı edilme ve suçluların iadesi, mallara el konulması ve kamulaştırma.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dışındaki bir başka hukuksal metnin (örneğin, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi veya AB Temel Haklar Şartı) ihlal edildiği iddiasıyla Mahkeme önünde şikâyette bulunamazsınız.
AİHM Önündeki Yargılamanın Usule İlişkin Temel Özellikleri Nelerdir?
Yargılama usulü ilke olarak yazılıdır. Mahkeme’nin başvurunuzla ilgili aldığı bütün kararlardan yazılı olarak haberdar edileceksiniz. Duruşma yapılması istisnaidir.
Mahkeme Önünde Prosedür Nasıl İşlemektedir?
Mahkeme, öncelikle başvurunuzun kabul edilir olup olmadığını incelemektedir. Bu şu anlama gelmektedir: başvurunuzun Sözleşme’de öngörülen bazı koşulları karşılaması gerekmektedir. Eğer bu koşullar yerine getirilmemişse başvurunuz reddedilecektir. Eğer birden çok şikâyet ileri sürmüş iseniz, Mahkeme bunlardan bir ya da birkaçını kabul edip, diğerlerini reddedebilir.
Eğer başvurunuz veya şikâyetlerinizden biri Mahkemece kabul edilemez bulunmuşsa, bu konudaki karar kesin olup, söz konusu karara karşı itiraz edilemez.
Eğer başvurunuz veya şikâyetlerinizden biri kabul edilir bulunmuşsa, Mahkeme, tarafları (siz ve ilgili devlet) dostane çözüme varmaları konusunda teşvik etmektedir. Eğer dostane çözüme ulaşılamamışsa, Mahkeme başvuruyu esastan incelemeğe başlayarak, Sözleşme’nin ihlal edilip edilmediğine karar vermektedir.
AİHM Önündeki Dava Ne Kadar Sürer?
Mahkeme’nin hâlihazırdaki iş yükü dikkate alındığında, başvurunuzun Mahkeme tarafından ilk incelenmesinden önce bir yıllık bir süre geçmektedir. Bazı başvurular “acil” başvuru olarak değerlendirilip, öncelikli bir şekilde incelenebilir. Öncelikli inceleme, özellikle başvurucunun vücut bütünlüğünü tehdit eden yakın bir tehlikenin varlığı durumunda mümkün olabilmektedir.
AİHM başvurusu için bir başvuru harcı ya da ücreti var mı?
AİHM’e yapılan başvuruların incelenmesi harçtan muaftır, dolayısıyla ücretsizdir. Her ne kadar başvurunuzun ilk aşamasında bir avukat tarafından temsil edilmek zorunda olmasanız da, başvurunuzun ilgili hükümete bildirilmesinden sonra bir avukata ihtiyaç duyacaksınız. Siz sadece kendi masraflarınızı (avukatlık ücreti, araştırma ve yazışma giderleri gibi) yüklenmek zorunda kalacaksınız. Başvurunuzu yaptıktan sonra adli yardım talebinde bulunabilirsiniz. Bu yardımın verilmesi otomatik olmayıp, hemen verilmemekte, fakat yargılamanın ileriki bir aşamasında tahsis edilebilmektedir.
AİHM başvuru formuna nasıl ulaşabillim?
AİHM İçtüzüğü md. 47 uyarınca başvurular yalnızca Mahkeme’nin güncel başvuru formu kullanılarak yapılmalıdır. AİHM başvuru formunun Türkçe resmî sürümüne buradan ulaşabilirsiniz:
Başvuru dili ne olmalı?
İlk aşamada Türkçe kullanılabilir. Dosya Hükûmete tebliğ edildiğinde Mahkeme genellikle İngilizce veya Fransızca yazışma ister.
Dört aylık süre nasıl hesaplanır?
Süre, iç hukukta verilen nihai kararının tebliği (fiziki) veya UETS’te fiilen okunması ile başlar (AİHS m.35 §1).
Başvuru tarihi nedir?
Başvuru tarihi, ekleriyle birlikte eksiksiz bir şekilde hazırlanan başvuru formunun postaya verildiği günün posta damgası (postmark) tarihidir (md. 47 §6(a)).
UETS’te “okuma” tarihi ile “kanunen tebliğ” tarihi farklıysa hangisi esas alınır?
Uygulamada fiilî okuma tarihi esas alınır; bu nedenle ‘Tebligat Okunma Sonuç Delili’nin eklenmesi özellikle önemlidir.
AYM kararı muhtara bırakıldı ya da kapıya ihbarname yapıştırıldı. Süre ne zaman başlar?
Tebligat Kanunu m.16 uyarınca aynı konutta oturan kişiye/hizmetliye yapılan tebligatta teslim tarihi; m.21 uyarınca tebligat muhtara/zabıta amirine teslim edilir ve ihbarname kapıya yapıştırılırsa, ihbarnamenin kağıya yapıştırıldığı tarih süre başlangıcı sayılır.
‘Bilinen en son adres’ nedir?
Tebligat Kanunu m.10 gereğince tebligat bilinen en son adrese yapılır; yapılamazsa Adres Kayıt Sistemindeki yerleşim yeri adresi bilinen en son adres kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Elektronik (e‑posta/çevrim içi) başvuru mümkün mü?
Hayır. AİHM başvuru formu indirilir‑doldurulur‑yazdırılır ve posta ile gönderilir. eComms erişimi ancak Mahkeme uygun görürse daha sonra sağlanır.
Birden çok başvurucu/temsilci varsa ne yapılmalı?
Her başvurucu için ayrı kimlik sayfası; her temsilci‑başvurucu ilişkisi için ayrı yetki belgesi gerekir.
Ek açıklamanın sayfa sınırı nedir? Formun sayfası artırılabilir mi?
Ek açıklama en çok 20 sayfa olabilir (Kural 47 §2(b)).
Anonimlik ya da gizlilik talep edilebilir mi?
Evet. Gerekçesi açıklanarak anonimlik ya da gizlilik istenebilir (Kural 47 §4 uygulaması). Talebin dayanakları somutlaştırıldığında kabul ihtimali artar.
AİHM başvurusu devam ederken iç hukukta yeni bir karar çıktı. Ne yapılmalı?
Yeni gelişmeler bilgilendirme amacıyla Mahkeme’ye gönderilebilir; ancak başvurunun kapsamı ve şikâyetler, ilk başvuru formundaki çerçeve ile sınırlı kabul edilir. Yeni ve bağımsız şikâyetler için ayrı başvuru gerekliliği gündeme gelebilir.
Hangi belgeler mutlaka eklenmeli?
KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin Resmî Gazete ve başvurucunun adının yer aldığı liste; OHAL Komisyonu başvurusu ve kararı; idare/istinaf/Danıştay dilekçe ve kararları; AYM başvuru formu ve AYM kararı/listesi; PTT/UETS tebliğ‑okunma delilleri; kimlik/nüfus kayıt örneği. Bu belgeler AİHS m.35 §1 ve Rule 47 §3(1) gereğince kabul edilebilirlik incelemesinin temelini oluşturur.
AİHM önündeki gelişmelerden haberdar olmak için Whatsapp kanalımı takip edebilirsiniz.

- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki davalarda yaşanan gelişmelere,
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına,
- AİHM‘in Türk Hükümeti’ni savunmaya davet ettiği davalara,
- AİHM’nin önemli bildirilerine
- Yazımlarıma, sıcağı sıcağına ulaşmak için WhatsApp kanalımı takip edebilirsiniz.
