ByLock min 1

ByLock Kullanımı İddiasına Dayanan Mahkumiyetlere İlişkin Şikayetler Kapsamında AİHM Tarafından 16-19 Mayıs 2025 Tarihinde Türk Hükümeti’ne Bildirilen Beşinci Bin Başvuru

Bu yazı, Yüksel Yalçınkaya ile benzer şekilde esasen ByLock kullandığı iddiasıyla hapis cezasına mahkum olup buna ilişkin şikayetini AİHM önünde dile getiren ve başvurusu 16-19 Mayıs 2025 tarihinde Türk hükümetine bildirilen 5. bin başvuru ile ilgilidir.

Tarafımca duyurulan en güncel gelişmeye doğrudan ulaşmak için buraya tıklayınız.

Dava kapsamındaki her gelişmeye ilişkin detayları aşağıda bulabilirsiniz. Bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin esasa ilişkin verdiği kararlara ulaşmak için buraya, kayıttan düşürme kararlarına ulaşmak için buraya, henüz karara bağlanmayan başvuruların ne zaman karara bağlanacağına ulaşmak için buraya tıklayınız.

AİHM önündeki ByLock kullanımı iddiasına dayanan mahkumiyetlere ilişkin diğer davalara ulaşmak için buraya, bu davalar kapsamında sıkça sorulan sorulara ve cevaplarına ulaşmak için ise buraya tıklayınız.

DAVANIN KONUSU: ByLock İddiasına Dayanan Mahkumiyetler

Başvurular esas olarak, başvurucuların 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de meydana gelen darbe girişiminin arkasında olduğu düşünülen ve Türk makamları tarafından “Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması” (bundan böyle “FETÖ/PDY” olarak anılacaktır) olarak tanımlanan silahlı terör örgütüne üyelikten mahkum edilmeleri ile ilgilidir.

DAVALARIN ELE ALINMA SÜRECİ

AİHM, Beşinci Kez 1000 Başvuruyu Türk Hükümeti’ne bildirdi

ByLock

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Yalçınkaya kararı sonrası ByLock kullanımı iddiasına dayanan mahkumiyetlere ilişkin şikâyetler kapsamında ilki 12 Aralık 2023 tarihinde (detaylı bilgi için tıklayınız), ikincisi 16 Nisan 2024 tarihinde (detaylı bilgi için tıklayınız), üçüncüsü 25 Haziran 2024 tarihinde (detaylı bilgi için tıklayınız), dördüncüsü 25/11/2024 tarihinde (detaylı bilgi için tıklayınız) olmak üzere şu ana kadar her biri 200 başvuru içeren beş ayrı gruptan oluşan ve bu şekilde bin başvuruyu ihtiva eden dört ayrı desteyi Türk Hükümeti’ne bildirmişti.

22/05/2025 tarihinde haber verdiğim üzere AİHM, her biri 200 başvuru içeren beş ayrı gruptan oluşan ve bu şekilde bin başvuruyu ihtiva eden oluşan beşinci desteyi de 16-19 Mayıs 2025 tarihlerinde Türk Hükümeti’ne bildirdi.

Başvurucu ya da avukatları tarafından sunulan bilgilere göre, mahkumiyetler, diğerlerinin yanı sıra, başvurucuların, yerel mahkemelerin münhasıran FETÖ/PDY üyeleri tarafından kullanıldığı ve bu nedenle bir kişinin FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısının bir parçası olduğunu kendi başına kanıtlamak için yeterli kanıt teşkil eden şifreli mesajlaşma uygulaması “ByLock” u kullandıkları iddiasına dayanıyordu.

AİHM, mevcut başvuruların daha geniş iç geçmişi ve bağlamının, Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye davasında ([BD], no. 15669/20, §§ 10-22 ve 108-40, 26 Eylül 2023) Büyük Daire tarafından ortaya konduğunu belirtmiştir (Yalçınkaya kararı ile ilgili görüşlerime ulaşmak için tıklayınız).

AİHM’in Esas Alacağı Hukuk ve İçtihat

karar min 1

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ilgili davalarda Yüksel Yalçınkaya kararında belirtilen iç hukuk ve uygulamanın dikkate alınacağını belirtmiştir.

Başvurucuların Şikayetleri

Başvurucular esas olarak, FETÖ/PDY üyeliği iddiasıyla yargılanmalarının ve mahkum edilmelerinin, Sözleşme’nin 7. maddesi uyarınca kanunsuz ceza olmaması ilkesini ve/veya 6. maddenin 1. fıkrası uyarınca adil yargılanma hakkını ihlal ettiğinden şikayet etmişlerdir. Bu şikayetler aşağıdaki gibidir:

  1. (Madde 7) ByLock kullandığına yönelik iddianın esas alınarak suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleştiğinin kabul edilmesinin Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin geniş bir şekilde yorumlanmasına dayandığına ve bunun sonucunda Sözleşme’nin 7. maddesine aykırı şekilde hapis cezasına mahkûm edildiğine ilişkin şikâyet.
  2. (Madde 6) mahkumiyetine esas alınan ByLock kullandığı iddiasına ilişkin delillere, Sözleşme’nin 6 § 1 maddesindeki güvencelere uygun olarak etkili bir şekilde itiraz edemediğine, ByLock verilerini etkili bir şekilde tartışma ve bunlara karşı savunma yapma imkanının olmadığına ilişkin şikâyet.

Türk Hükümeti’ne Bildirilen Başvurular

İlgili 1.000 başvurucunun listesini aşağıda bulabilirsiniz:

Ayrıca, ilgili 5 grubu ayrı ayrı aşağıda bulabilirsiniz:

Türk Hükümeti Görüşlerini Sunacak

Mevcut başvurularda dile getirilen konular halihazırda Mahkeme’nin Yüksel Yalçınkaya v. Türkiye ([BD], no. 15669/20, §§ 237-356, 26 Eylül 2023), davasında karara bağlanmıştı. Türk Hükümeti, esasen başvuruların olgusal yönlerine atıfta bulundukları ve Mahkeme tarafından Yüksel Yalçınkaya’da (yukarıda anılan) veya Türkiye’ye karşı diğer benzer davalarda halihazırda karar verilmiş olan ön itirazlara veya yasal konulara atıfta bulunmadıkları ölçüde, ekli tabloda belirtilen şikayetler hakkında görüşlerini sunabilir. Bu minvaldeki görüşlerin Hükümet tarafından 17 Kasım 2025 tarihine kadar Mahkeme’ye gönderilmiş olması gerekmektedir.

Örnek olması açısından, 12 Aralık 2023 tarihinde Türk Hükümeti’ne bildirilen benzer 1.000 başvuru ile ilgili:

  1. Türk Hükümeti’nin sunduğu gözlemlere ulaşmak için buraya,
  2. Türk Hükümeti’nin görüşlerine cevap verilmesine ve cevap verilirken değinilmesi gereken hususlara ulaşmak için buraya,
  3. Türk Hükümeti’nin başvurucuların mahkumiyetinin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerken atıf yaptığı delillere ulaşmak için buraya tıklayınız.

Başvurucular adil tazmin talebinde bulunmayacaklar

Mahkeme’nin temsilcilere bildirdiği yazının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

Mahkeme’nin bu davalarda adil tazmin konusuna yaklaşımında benzer davalarda uygulanan pratik ve Yüksel Yalçınkaya davasında Sözleşme’nin 41. maddesi uyarınca alınan karar belirleyici olacaktır (Yüksel Yalçınkaya, §§ 420-432). Bu sebeple, tarafınızdan 41. Madde bağlamında adil tazmin talepleri sunulması istenmeyecektir (Bkz. Mahkeme İçtüzüğü’nün adil tazmin taleplerine ilişkin Uygulama Yönergesi’nin 23. paragrafı).

Mahkeme, Başvurucuların gelişmelerden ve adres değişikliklerinden kendisini haberdar etmesini İstemektedir

Mahkeme’nin temsilcilere bildirdiği yazının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

Mahkeme’nin haberdar edilmesi yükümlülüğü Mahkeme’yi, adres değişikliği veya başvurunuzla ilgili önemli gelişmelerden haberdar etme yükümlülüğü size aittir (Mahkeme İçtüzüğü 47. Madde 7. paragraf). Bundan sonraki yazışmalarınızda, lütfen bu davaya ilişkin başvuru numarasını her zaman belirtiniz. Dikkatinizi çekmek isterim ki, Mahkeme’nin iş yükü nedeniyle Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tüm talep ve gönderilerinize cevap veremeyebilir. Bu sebeple, Mahkeme’yle iletişiminizi sadece dosyanızın incelenmesi açısından elzem olan hususlarla sınırlandırmanız gerekmektedir.

Mahkeme, Başvurucuların elektronik İletişim sistemini (eComms) kullanmaları İstemektedir

Mahkeme’nin temsilcilere bildirdiği yazının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:


Başvurucuların Mahkeme ile iletişimlerinde elektronik iletişim sistemini (eComms) kullanmaları
şiddetle tavsiye edilmektedir. eComms kullanımıyla ilgili daha fazla ayrıntıya aşağıdaki web itesinden ulaşılabilir:
www.echr.coe.int/documents/ecomms_user_manual_for_representatives.pdf.


BAŞVURULAR KAPSAMINDA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN VERDİĞİ KARARLAR

Esasa İlişkin Kararlar

Mahkeme, davaların esasına ilişkin henüz herhangi bir karar vermemiştir.

AİHM, Esasa İlişkin Kararlarını Ne Zaman Açıklayacak?

Mahkeme, taraflara henüz esasa ilişkin kararları ne zaman açıklayacağını bildirmedi.

Kayıttan Düşürme Kararları

Mahkeme, söz konusu beş grup kapsamında Türk Hükümeti’ne bildirilen herhangi bir başvuruyu henüz kayıttan düşürmemiştir.

Whatsapp
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki davalarda yaşanan gelişmelere,
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına,
  • AİHM‘in Türk Hükümeti’ni savunmaya davet ettiği davalara,
  • AİHM’nin önemli bildirilerine
  • Yazımlarıma, sıcağı sıcağına ulaşmak için kanalımı WhatsApp kanalımı takip edebilirsiniz.

Similar Posts